Please activate JavaScript!
Please install Adobe Flash Player, click here for download

Dental Tribune Turkish Edition

DENTAL TRIBUNE Türkiye Baskısı Bilim & Araştırma 5 tinine nazaran postun elastisite modülüne göre kök içinde dağı- tılmış olan yüklerle bağlı olarak farklı şekilde yerine getirirler (Resim 5). Bir diş fiber bir post ile resto- re edildiğinde aşırı yük nedeniy- le başarısız olur, başarısızlık mo- du, kalan kök ve diş yapısının korunduğu koronaldır.12 Fiber post ile restore edilmiş dişlerde- ki bu başarısızlık modunda ge- nellikle dikey kök kırığı çok na- dir görülen bir durum olduğu için dişin restore edilmesine izin verir. Bitter” FRC postlar metal postlarla kıyaslandığında, ço- ğunlukla restore edilebilir bir başarısızlık modu ile birlikte, in vitro ortamda düşük kırılma di- renci ortaya koymaktadır”13 diye bildirilmiştir (Resim 6). Metal postlarla ister prefabrik ister dö- küm olsun, başarısızlık değeri daha yüksekti, döküm post ve kor örneklerinin yüzde 91’inde kökler kırılmışken, fiber post kullanılan örneklerin hiçbirinde kök kırığı görülmedi; post ve kor genellikle diş kompoziti ve kor ara yüzünde kırılmaktadır.14 Me- tal postun apikal ucunun elasti- site modülü kendisini çevrele- yen kökten daha yüksek oldu- ğundan baskının burada yoğun- laşması nedeniyle dikey kök kı- rığı sık karşılaşılan bir durum- dur (Resim 7). Postun köke se- mentasyonunun bozunması, yük altındayken postun dişin içinde mikroskobik olarak kaymasına olanak sağlamaktadır, bu da ser- vikal bölgede tork verilmesine yol açarak dikey kök kırılması ile sonuçlanabilmektedir. Metal postlar kök dentinin- den daha sert olduğundan (daha yüksek elastisite modülü), stre- sin postların apikalinde yoğun- laştığı metal postların kullanıl- ması dikey kök kırıklarına ve di- şin katastrofik kaybına neden ol- maktadır. Ansari “Başarısızlık riski oranı metal döküm postlar- da (98 metal posttan 9 tanesi ba- şarısız olmuştur) karbon fiber postlara (kullanılan 97 tanesinin hiçbiri başarısız olmamıştır) gö- re daha fazladır.”15 diye bildir- miştir. Ancak köke eşit veya da- ha büyük bir esnekliğe sahip olan fiber postlarda (daha düşük elastisite modülü) stres servikal bölgede yoğunlaşmaktadır, bu da post ve korda yatay kırıkların oluşmasına neden olmaktadır ki bu durumda diş genellikle kurta- rılabilmektedir. Elastikiyet modülü malzeme- nin bağıl sertliği anlamına gel- mektedir. Malzeme ne kadar sertse bağıl modülü de o kadar yüksektir. İki farklı malzeme birlikte yerleştirildiği zaman, ör- neğin, bir diş köküne bir post yerleştirildiğinde, malzemeler- den hangisi daha sertse elastiki- yet modülü onun tarafından et- kilenir. Dentinin ortalama elasti- site modülü, 17.5 (+/- 3.8) GPa, bu cam fiber postlarda 24,4 (+/- 3.4) GPa, titanyum prefabrik postlarda 66.1 (+/- 9.6) GPa pre- fabrik paslanmaz çelik postlarda 108,6 (+/- 10.7) GPa ve döküm altın postlarda 53.4 (+/- 4.5) GPa'dır. Soy ya da baz metaller- den imal edilen döküm postlar soy alaşımlardan imal edilenler- den daha yüksek modüle sahip- tir ve bağıl sertlikleri paslanmaz çelik prefabrik postlara yaklaş- maktadır. Fiber postların elasti- site modülü dentininkine daha yakındır (Resim 8). Fiber ve me- tal postların eğilme dayanımı kök dentininden sırasıyla dört ve yedi kat daha yüksektir ve bir postun dişi güçlendirip güçlen- dirmediği hala tartışılmaktadır.16, 17 Bir postun temel amacı, kor'un retansiyonuna yardım etmektir. Servikal ferrulenin olmama- sının, kök içinde oldukça yüksek stres seviyelerine sebebiyet ve- ren, belirleyici negatif bir faktör olduğu tespit edilmiştir. Ferrule olmadığı zaman, prefabrik metal post / kompozit kombinasyonu, döküm post ve kor'dan daha faz- la servikal stres oluşturmuştur. Zira ferrule rekonstrüksiyon malzemesinin gerilmelerin yo- ğunluğu üzerindeki mekanik et- kisini kaldırıyor gibi görünmek- tedir. Ferrule kullanıldığında, rekonstrüksiyon malzeme seçi- minin servikal stres düzeyi üze- rinde herhangi bir etkisi olma- mıştır. Amacı servikal bölgeyi korumak olan kök kanal postun, yeterli rezidüel koronal dentinle bile faydalı olduğu gösterilmiş- tir. Bir kök kanal postun varlı- ğında, servikal stres düzeyleri olmadığı durumla karşılaştırıldı- ğında daha düşüktür. Pierris- nard, elastisite modülü ne kadar yüksek olursa stres düzeylerinin de o kadar düşük olduğu sonu- cuna varmıştır.18 Uygulanan kuvvetlerin post ve kök uzunluğu boyunca dağı- tılması ve postun apikal ucunda yoğunlaşmaması için postun imal edildiği materyalin kök dentini ile aynı elastisite modü- lüne sahip olması gerekmekte- dir. Çalışmalar, farklı sertlikteki bileşenler yüklendiğinde, bozul- ma olmaksızın kuvvetlere diren- me yeteneğine, daha sert olan bileşenin sahip olduğunu göster- miştir. Post daha sert bir malze- meden olduğunda, bu stres pos- tun apikal ucunda yoğunlaşmak- tadır. Kök dentininden daha sert olan bir post kullanıldığında, da- ha az sert bileşenin başarısız ol- ması kaçınılmazdır.19 Dentinden önemli ölçüde daha yüksek elas- tisite modülüne sahip postlar, diş / sement / post arayüzünde Sayfa 4DT Sayfa 6DT

Pages Overview