Please activate JavaScript!
Please install Adobe Flash Player, click here for download

Dental Tribune Turkish Edition

X-ışını tanısı (1995) Panoramik tomografi (ortho- pantomogram) 17, 24, 27, 47 ve 48 no.lu dişlerde genel yatay ke- mik kaybı ve derin dikey kemik lezyonu olan yetişkin bir diş ya- pısı göstermektedir. Hastaya ilk olarak dökme restorasyonlar ya- pılmıştı. 24 no.lu diş, kök apek- sinde ve ayrı bir periapikal yarı saydam bölgede iki apikal radyo- pak yapı göstermektedir. Tanı Yetişkin marjinal periodontitis. Tedavi Şekli (1995-2010) Hastanın başlangıçta gösterdi- ği yüksek uyum nedeniyle tedavi öncesindeki aşamanın tümünde herhangi bir komplikasyon olma- dığı görülmüştür. Daha sonraki cerrahi aşamada maksilla ve mandibuladaki dişler açık (yan diş alanı) ve kapalı (ön-diş alanı) karma küretleme ile tedavi edil- miştir. Periodontal tedavinin cer- rahi bölümü 1995 Nisan ayında tamamlanmıştır. O zamandan be- ri hasta geri çağırma sisteminde- dir. Hasta bunu başlangıçta çok ciddiye almıştır ve bu da cerrahi tedavi sonrasında dört yıl boyun- ca rekürrensten uzak kalmasına yardımcı olmuştur. Hasta rande- vulara ve yeniden planlanan ran- devulara rağmen hemen gelme- diğinden 1999'dan 2003'e geri ça- ğırma zor olmaya başlamıştır. 2003 başında 23, 24 ve 27 no.lu dişlerde artan sondaj derinliği bu- lunmuştur ve sondajlama sırasın- da ek üç dişte kanama görülmüş- tür. Lazer ışığı dekontaminasyo- nu ile yapılan başka bir küretle- me inflamasyonda bir azalmaya neden olmakla birlikte, 27 no.lu diş kurtarılamamış ve subgingival olarak kırılmış olan 24 no.lu diş gibi (kök apeks rezeksiyonu son- rası durum) ekstrakte edilmiştir. Uzun bir süredir var olan, maksil- lanın sol yarısındaki 23 no.lu diş ve sağ yarısındaki mevcut dişsiz alan ile başlayan serbest uç duru- mu, üç aylık bir osseointegrasyon dönemi sonrasında kuron takılan üç implant ile tedavi edilmiştir. Hastanın üç ayda bir geri çağır- malara katılması gerektiği ve ilgi- li geri çağırmanın tamamlanma- sından sonra yeni bir randevu al- ması kararlaştırılmıştır. O zaman- dan beri hastada herhangi bir re- kürrens olmamıştır. X-ışını gö- rüntüleri, 24 no.lu diş üzerindeki kemik destekleyici dokudaki azal- ma için belirgin bir eğilim oldu- ğunu göstermiştir (Not: Bu diş de ekstrakte edilmiştir). Diğer dişle- rin hiçbiri osseöz limbus alveola- risi sırasında önemli bir değişik- lik göstermemiştir. İmplantlar da eklendikleri tarihten günümüze kadar periimplant kemik duru- munda herhangi bir değişiklik göstermemiştir. Epikriz Prognoz, korunabilir olma- yan dişlerin çıkarılması ve daya- nak dişlerin sayısının sistematik artışından sonra çok olumlu ol- muştur. Hastanın uyumu -ortam gözlem süresindeki farklılıkla- rından sonra- istikrarlı ve iyi ol- muştur. Rekürrensten uzak uzun zaman aralığı, ayrıca çok mem- nuniyet vericidir. 3. Vaka (Şekil 25-34) “tam anlamıyla çok keyifli uzun dönem hastası” Erkek hasta, 1952 doğumlu- dur. Tıbbi öykü Bu hasta yıllardır, düzenli olarak check-up için de başvur- duğu aynı diş hekimine gitmiştir. Hasta 12 ve 11 no’lu dişlerinin “gevşek” olduğu ve ekstrakte edilmesi gerektiğini duyunca çok şaşırmıştır. Daha sonra kliniği- mize yönlendirilmiştir. Hastanın iki diş kaybı ve yönlendirmeden çok mutsuz olduğu çok açık- tı(“itilmiş hissediyorum”). Hasta bir lisede beden eğitimi öğretme- ni olduğunu ve o tamamen sağ- lıklı olduğunu belirtmiştir. Klinik temel bulgular (1995) Hemen hemen tüm dişlerde sondalama derinlikleri saptan- mış ve yan diş alanındaki diş et- leri üzerinde yapılan sondalama, artan kanama ile sonuçlanmış- tır. Pürüzsüz yüzey temizliği çok iyiydi; ancak interdental alanlar- da diş depozitleri bulunmaktay- dı. Maksiller küçük azıların den- tal boyunları kama şekilli olma kusuru göstermekteydi. Hastaya ilk önce dökme restorasyonlar yapılmıştır. X-ışını tanısı (1995) Maksillada osseöz limbus al- veolaris oldukça düşük seviye- dedir.12, 11 no.lu diş boşluğu alanındaki alveolar sırt keskin biçimde körelmiştir. Mandibula- daki kemik kütlesi de maksillada olduğu kadar yoğun olmasa da azalmıştır. 45 no.lu dişe bir kök kanal tedavisi yapılmıştır. Dö- küm restorasyonların kuron ke- narları dişlerin konturu ile ta- mamen uyumlu değildir ve daha çok çıkıntılı bir tasarımı vardır. Tanı Şiddetli yetişkin marjinal pe- riodontitis. Tedavi Şekli 1995’ten bugüne İşimizin en zor kısmı başlan- gıçta hastanın memnuniyetsizli- ğini yatıştırmak olmuştur; çünkü hasta kendisini “kandırılmış” his- setmekteydi. Bunu başarıyla ger- çekleştirdikten sonra, hasta he- vesle bizim talimatlarımızı takip etmiş ve sık ve yeterli bir ağız hij- yeni rejimi izlemiştir. Daha önce hiç duymadığı diş arası arayüz te- mizlemeyi çok sevmiştir. Mayıs 1995'te başladığımız düzeltme süreci Temmuz ayında tamam- lanmıştır. Bütün kadranlarında apikal yumuşak doku fiksasyon ile lob cerrahisi yapılmıştır. 12,11 no.lu alana iki adet implant ve bunların osseointeg- rasyonu sonrasında iki adet blo- ke kuron yapılmıştır. Ağır kemik dejenerasyonu ve hastanın güç- lendirmeden vazgeçme isteği nedeniyle implantlardan birinde komşu dişin siman-mine birleşi- minin epeyce aşağısına ulaştık; ancak bu, hastanın son derece çukur olan üst dudağı nedeniyle bir sorun teşkil etmemiştir. Has- ta 15 yıldır bizim geri çağırma sistemimizdedir; hiç bir geri ça- ğırma randevusunu kaçırmamış- tır ve o zamandan beri hastada herhangi bir rekürrens olma- mıştır. Birkaç yıl boyunca, yeter- siz olan bazı tek (bileşen) kuron- lar için bir dizi tekrar protez te- davisi gerçekleştirilmiştir. Epikriz Kendimi “alacaklı tarafta” hissediyorum, hastanın gösterdi- ği mükemmel iş birliği bugüne kadar azalmamıştır ve rekür- rensten uzak, uzun bir dönem olmuştur. Bu bağlamda, bir ön- ceki periodontitisin büyüklüğü- nü unutmamak gerekir. Bu açı- dan çok tatmin edici bir izlenim bırakmaktadır. Tartışma 1994 ve 1995 yıllarında başla- yan Diyot lazer dekontaminas- yon çalışması (Krekeler / Bach; Diş Kliniği Üniversitesi, Freiburg / Breisgau) yedi tanesinin hala tedavi gördüğü toplamda 25 has- tadan oluşmaktaydı. Son derece uzun araştırma süresi (15 yıl), inceleyebileceğimiz ve tedavi edebileceğimiz hasta sayısını do- ğal olarak sınırlamaktadır. Bu arada ne yazık ki yaşamını kay- betmiş veya taşınmış ve yeni ika- metine (genellikle bakımevi) ya- kın farklı bir diş hekimi bulmuş olan hastaların bazıları artık geri çağırma sistemimizde değiller. Yıllar içinde, üç “hasta türü” or- taya çıkmıştır “tedaviyi tutan tip”, “başarısız tipi önlemek için zorunlu geri çağırma tipi” ve “başarılı tip”. Bu makalenin amacı, bireysel örnekler yoluyla bu üç tip hastanın sunulmasıdır. Diyot lazer ışığı dekontaminas- yonunun incelenen tüm hasta- larda çok yararlı olduğunu ka- nıtlanmıştır. Mevcut sonuçlara göre, bu değerlendirme bana haklı gibi geliyor, şöyle ki Diyot lazer dekontaminasyonunun pe- riodontitis için kanıtlanmış bir tedavi rejimi ile birleştirilmesiy- le rekürrens oranında önemli bir azalma olmuş ve bu hastalığın prognozunda önemli bir gelişme sağlanmıştır. Kanıtlanmış bir tedavi rejimi- nin ayrılmaz bir parçası olarak tedavi felsefemizde yer alan la- zer tedavisinin öneminin değer- lendirilmesi kesinlikle tartışma- ya değer. Lazer eleştirmenleri, olası diğer adjuvan önlemlerle desteklenen bir sıkı ve tutarlı ge- ri çağırmaların benzer olumlu sonuçlar vereceğini iddia etmek isteyecektir. Tartışmasız bir bi- çimde durum bu olabilir; oysa ben bu değerlendirmenin doğru olduğundan eminim! Ancak tedavinin başarılı ol- masının anahtarı daha ziyade te- davinin sıklığı ve sürekliliği ise lazer destekli tedavinin son de- rece geniş periodontal tedavi alanında birçok seçenekten biri olduğunu düşünüyorum. Lazer destekli periodontal tedavi böy- lece benzersiz özellikte olma id- diasında olmaktan ziyade verim- li, nazik ve sonuçta başarılı olan adjuvan bir tedavi iddiasında olacaktır. DT Yenilik & Uygulama DENTAL TRIBUNE Türkiye Baskısı10 VAKA 3 Şekil 25. 1994 yılına dayanan X-ray görüntüsü (bir önceki diş hekimi tarafından istenmiş olan). Şekil 26. 1995 yılında (tedavi başlangıcı) alınan panoramik tomografi. Şekil 27 ve 28. 1995 yılına dayanan ilk klinik görüntüler. Şekil 29. 2001 yılında alınmış olan takip X-ray görüntüsü (6. yıl takibi). Şekil 30. 2006 yılındaki 11. yıl takibi. Şekil 31. 2010 yılında alınan panoramik tomografide destek dokudaki ilerleyici dejenerasyon ile ilgili herhangi bir belirti görünmemektedir, aksine görüntü “stabil kemik durumu” göstermektedir. Şekil 32–34. 2010 yılı klinik görüntüleri (kapsamlı ve ayrıntılı görünümler) “düşük” ama genel olarak stabil koşulları göstermektedir. Mandibulanın durumu da ön mandibulaya ait ayrıntılı görünümünde teyit ettiği gibi normal görünmektedir. 25 26 27 28 3029 31 32 33 34 Prof. Dr. Gisbert Krekeler’e Not: Bu makaleyi akademik yol gös- tericim, Prof. Dr. Gisbert Kreke- ler’e ithaf etmek istiyorum. Ge- nel olarak Diyot lazerin diş he- kimliğinde kullanımını ve Diyot lazer dekontaminasyonu tedavi seçeneğini onun girişimine borçluyuz! Sayfa 9DT